• https://www.facebook.com/barantursun.v?ref=bookmarks
  • https://twitter.com/BaranTursunVakf
BARAN TURSUN VAKFI
VİDEOLAR
Site Haritası
Polis dosyası

122-Merve Erçetin Erzurum



Erzurum Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Ekrem Özdemir yolda kız arkadaşı Merve Erçetin'i Mustafa Gökçe'yle yürürken gördü. Bunun üzerine yanlarına giderek Erçetin'e diz çöktürerek tabancasıyla ensesine ateş ederek genç kızı öldürdü.

121-Hasan Latif Kaplan-İstanbul


121-Hasan Latif Kaplan:20.09.2012 günü İstanbul Bağcılar'da eşine şiddeten gözaltına alınan 35 yaşındaki Hasan Latif Kaplan, götürüldüğü Bağcılar Asayiş böro amirliğinde, avukat görşme odasında asılı bulunudu. Baba Mustafa Kaplan:"Oğlum intihar etmedi, karakolun içinde öldürüldü" dedi 

D U Y U R U

Sabire Yaman / İstanbul

Erol Postacı /İstanbul

Baran Tursun / İzmir
İ.Halil Çoban / Ş.Urfa

Murat Konuş / İstanbul

Mehmet Uytum / Cizre

Şerzan Kurt / Muğla
Ceylan Önkol / Lice

Serkan Cedik / Bursa

Adnan Karakaş / Adana

Ahmet Sargın / Sakarya

Yahya Mnekşe / Şırnak

Özge Keyikçi / Kütahya

Uğur Kaymaz / K.Tepe

Aydın Erdem / D.Bakır

Enes Ata / D.Bakır

Çağdaş Gemik / Antalya

BARAN TURSUN DOSYASI

MAKALELER



 


  

 

 

 

Baran Tursun Adalet Akademisi

BARAN TURSUN ADALET AKADEMİSİ ---  

Uluslararası insan hakları çerçevesine uyumlu faaliyet gösterecek Baran Tursun Adalete Erişim Akademisi, bundan sonra da Avrupa Birliği fonlarıyla finanse edilecektir.

http://www.baransav.com/?pnum=703&pt=Stratejik+Plan+belirleme+%C3%A7al%C4%B1%C5%9Ftay%C4%B1


 

112 Er Selman Pınar-Batman


Er Selman Pınar 29.04.2012 günü Batman'da polis tarafından gözaltına alındıktan sonra ölü bulundu

111-Hacı Zengin İstanbul


Polis cinayeti no: 111, kurban: Hacı Zengin, Yer:İstanbul ///// İstanbul’da, polisin attığı biber gazı kapsüllerinin kafasına isabet etmesi sonucu kaldırıldığı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

110-Kamile Özbek- Adana


Adana'da, 14 Eylül 2011'de Kamile Özbek'in, evinden ayrıldıktan sonra bir daha dönmediğini ve kendisinden haber alamadıklarını söyleyen kızı, polise başvurdu.

Yapılan araştırmada Kamile Özbek’i öldürenin Fatih Yurdakonar adında görevli polis memuru olduğu ortaya çıktı. Kadının evinin tapusunu üstüne geçiren, bankadaki paralarını da alan 19 yıllık polis Fatih Yurdakonar tutuklandı

109 Ayşe Al D.Bakır


15 Şubat günü merkez Bağlar İlçesi E Tipi Cezaevi üst köşesinde polis panzerinden sıkılan tazyikli su ile yere düşüp başını kaldırıma çarpan ve beyin kanaması geçiren 75 yaşındaki Ayşe Al, yaşamını yitirdi. 15 Şubat'tan bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Al'ın sabah saatlerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi.

108.Mahir Zorbey Aydın


Mahir Zorbey, 04.03.2012 günü, Aydın'da polis tarafından öldürüldü. Cinayete tepki gösteren Zorbey'in dedesi İbrahim Demirkaya, "Torunum, bilerek kasıtlı olarak vurulmuştur. Eğer polis düştüğünde tabanca ateşlenmişse, kurşun yere yakın seyrederdi. Nasıl olur da, kurşun 1 metre 75 santimetre sekip başına isabet eder. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.    Devamı oku..

107-Perihan Aktaş Manisa


Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde oturan 53 yaşındaki Perihan Aktaş, evinin önünde polis tarafından öldürüldü. Aktaşı öldüren polis teslim oldu 

105-Ali Sapan ANKARA

ANKARA / 10.11.2011: Altındağ’da görevli polis memuru Veli Akpan, önce evinde eşi Yasemin Akman'ı ve kayınvalidesi Hacer Ağlayan'ı, daha sonra görev yaptığı birimdeki amiri Ali Sapan'ı tabancayla vurdu. Polis memurunun eşi ve amiri hayatını kaybederken, kayınvalidesi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı

104-Yasemin Akpan ANK.

ANKARA / 10.11.2011: Altındağ’da görevli polis memuru Veli Akpan, önce evinde eşi Yasemin Akpan'ı ve kayınvalidesi Hacer Ağlayan'ı, daha sonra görev yaptığı birimdeki amiri Ali Sapan'ı tabancayla vurdu. Polis memurunun eşi ve amiri hayatını kaybederken, kayınvalidesi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı

103-Yeşim Çelik -İstanbul


Yeşim Çelik: Polisin 103. Kurbanı. KÜTAHYA Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi Yeşim Çelik (23) 20 Şubat 2011’de yeni tanıştığı İstanbul Bağcılar’da görevli polis Salih Kaya tarafından vurularak öldürüldü. Polise göre Yeşim intihar etmişti, ama yapılan incelemede polis tarafından öldürüldüğü kesinleşti

90-Çağdaş Gemik Dosyası


17 yaşında ki Çağdaş Gemik, Antalya’da bir arkadaşıyla bisikletiyle gezerlerken, gündüz vakti polisin dur ihtrına uymaığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. 
95-H.İbrahim Oruç D.bakır


Halil İbrahim Oruç: polisin silahından çıkan kurşunla ölen; silahın polis, failinin ise belirlenemeyen  polisin sorumlu olduğu 95. Ölüm olayıdır.  Halil İbrahim Oruç, polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. 
96-Kazım Şeker D.Bakır


KAZIM ŞEKER: Bismil'de polis kurşunu ile öldürülen lise öğrencisi Halil İbrahim Oruç'un katillerinin bulunması talebiyle bir yürüyüş yapıldı. Polis yapılan yürüyüşe orantısız güç kullanarak saldırıya başladı.  Atılan gaz bombalarından etkilenen Kazım Şeker (60) isimli yurttaş yaşamını yitirdi.

 

100.M.Şirin Çiftçi D.Bakır


 M.Şirin Çiftçi: 2007 yılı PVSK’dan sonra failin polis olduğu 100. Ölüm olayı; Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi Cemal Yılmaz Mahallesi'nde, polisler, Mehmet Şirin Çiftçi (20) adlı yurttaşı kapısının önünde ateş ederek öldürdü. Dosya oku..

 

98.Metin Lokumcu / Hopa


Metin Lokumcu: Bu olay PVSK’dan sonra ki polisin sorumlu olduğu 98. Ölüm alayıdır. Metin Lokumcu polislerin vurduğu sert darbeler sonucu hayatını kaybettiği söylendi. Devamı oku..

99.Doğan Teyboğa Silopi


Doğan Teyboğa: 2007  yılında yürürlüğe giren PVSK’dan sonra polisin sorumlu olduğu 99. Ölüm olayı; Şırnak’ın Silopi İlçesi'ndeki gösteriye müdahale eden polisin kullandığı gaz bombası Doğan Teyboğa'nın ölümüne neden oldu. Devamı oku..

 

92-Volkan Polat / İstanbul


VOLKAN POLAT: 6 Nisan 2006 günü Polat, arabası ile gitmekteyken, Sivil araçla Polat’ı kovalayan polisler arkadan ateş ederek aracın lastiklerini patlatmış, ardından yanına geldikleri Polat’ı göğsünden vurarak öldürmüşlerdi.
97-Enver Turan / Hakkari


Enver Turan:15 yaşında ki Enver Turan kolluğun orantısız güç kullanması sonucu hayatını kaybetti.  23 Şubat 2010'da Hakkâri’de çıkan olaylarda, bir uzman çavuşun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Enver Turan’ın (15)  davası Hakkari’den Yozgat’a alındı.  
94-Tuba Korkmaz / Tunceli


TUBA KORKMAZ TUNCELİ’de polis memuru nişanlısının tabancasıyla intihar ettiği söylenen üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Tuğba Korkmaz’ın yapılan otopsisinde intihar etmediği ve cinayete kurban gittiği yönünde deliller elde edildi.  

 

91-Çiğdem Şahin / İzmir

 


ÇİĞDEM ŞAHİN: Gaziantep'ten İzmir'e geldi ve İzmir'de çevik Kuvvet'te görevli polis Anıl .K.G. ile görüştü, daha sonra görüştüğü polisin silahıyla şakağından vurulmuş halde bulundu. 

89-Özge Keyikçi / Kütahya


ÖZGE KEYİKÇİ: 17 Ekim 2009 günü,  Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde bir köy düğününde polis memurunun tabancasının ateş alması sonucu Özge Keyikçi hayatını kaybetti. 

88-Sabir Yaman / İstanbul


SABİRE YAMAN: 27.07.2010 Günü, Bakırköy İstanbul Caddesi’ndeki Tacirler Menkul Değerler A.Ş.’yi silahıyla basan E.polis memuru Vedat Gemalmaz, zarar ettiğini öne sürerek sorumlu tuttuğu şube müdürü 49 yaşındaki Erol Postacı ve 29 yaşındaki Sebire Yaman’a kurşun yağdırdı.

87-Erol Postacı / İstanbul


Erol Postacı, 27.07.2010 Günü, Bakırköy İstanbul Caddesi’ndeki Tacirler Menkul Değerler A.Ş.’yi önceki gün silahıyla basan E. polis memuru Vedat Gemalmaz, zarar ettiğini öne sürerek sorumlu tuttuğu şube müdürü 49 yaşındaki Erol Postacı ve 29 yaşındaki Sebire Yaman’a kurşun yağdırdı.

85-Hüseyin Turgut Yalova


HÜSEYİN TURGUT: Yalova’da Fatih Caddesi’nde park yeri nedeniyle çıkan tartışmada Hüseyin Turgut, polis memuru Gökmen Erkmen'in silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti.  

 

84-Mustafa Uslu Tokat-Turhal

 


MUSTAFA USLU: Alkollü olduğu ileri sürülen Mustafa Uslu, Turhal’da otomobiliyle giderken trafik kontrolü yapan polisler ‘Dur’ ihtarında bulundu. ‘Dur’ ihtarına uymadığı belirtilen Uslu polisin arkadan açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.

 

83-Er.Cemal Yalın Antalya


CEMAL YALIN: 5 Ağustos 2010 günü, PKK'nın şehit ettiği bildirilen askerin, polis kurşunuyla vurulduğu ortaya çıktı. Antalya'lı Er Cemal Yalın, polis merkezine doğru yürüken polisler tarafından öldürüldü.  

81-Fatih Cem İnci /İstanbul


FATİH CEM İNCİ: Bahçelievler'de bir arkadaşıyla birlikte yürüyen 23 yaşındaki Fatih Cem İnci kaldırımda çarptığı kutu nedeniyle üzeri kirlenince, "Böyle pisliklerle hep ben mi karşılaşırım" diye söylendi. Bu sözlerin kendisine söylendiğini sanan polis memuru Mustafa Atasoy (27) silahını çıkratıp, Fatih Cem İnci'yi kurşun yağmuruna tutarak öldürdü.

82-Gökhan Ergün Bursa-Nilüfer


Gökhan Ergün: Bursa'nın Nilüfer ilçesinde Cengiz Koç`a ait bir apartman dairesine, yangın merdiveninden giren 2 kişiye polis uyarı ateşi açtı. açılan ateşle Gökhan Ergün(24) hayatını kaybetti.

 

79-Feyzullah Ete İstanbul

FEYZULLAH ETE
: 22.Kasım.2007 tarihinde, Avcılar'da bir parkta otururken polis memuru Ali Mutlu tarafından göğsüne bir tekme vuruldu, göğsüne aldığı bu tekme sonucu hayatını kaybetti.
78- Alaettin Karadağ İstanbul


ALAETTİN KARADAĞ :Dur ihtarına uymadığı için on kurşunla öldürüldü. Kardeşi Abdullah Karadağ:"Dur ihtarı Sonucu Ölüm on kurşunla nasıl olur, cinayeti meşrulaştırmak için bunu uydurdular" dedi. 

80-İbrahim Özkaymaz Gaziantep


İBRAHİM ÖZKAYMAK: 28.08.2009 günü polis memurunun "uyarı ateşi" ateşi sonucu göğsüne isabet eden mermi sonucu hayatnı kaybetti. İbrahim Özkaymak, 2007 yılında yürülüğe giren PVSK'dan sonra polisn sorumlu olduğu 80. ölüm olayıdır.



NORVEÇ HELSİNKİ KOMİTESİ
STRATEJİK BELGELER/RAPORLAR

Ümit KARDAŞ Emekli Askeri Hakim Polisin demokratik denetimi

Polisin demokratik denetimi

ÜMİT KARDAŞ-Emekli Askeri Hakim-Avukat


Toplumun rızasını sağlayamayan, korku unsuru olup korku yayan, katılımı ve denetimi reddeden, toplumu huzursuz ve tedirgin kılan güvenlik önlemlerini uygulayan bir güvenlik teşkilatı toplumun huzur ve güvenini sağlayamayacağı gibi, toplumsal dayanışma ve barış içinde yaşamayı engeller ve hatta şiddetin üreyip, genişlemesine neden olur.


Uluslararası alanda evrensel değerler ve ilkeler açısından bir ülkenin değerlendirilmesinde en önemli ölçüt polisin uygulamalarıdır. İnsan haklarının, hukukun üstünlüğü ilkesinin, özellikle adil yargılama hakkının ve demokrasinin yaşama geçirilmesi bakımından polis teşkilatları, polislerin niteliği, uygulamaları üzerinde araştırmalar ve yayınlar yapılması ve bu güvenlik kurumunun derinlemesine analiz edilmesi zorunludur. ABD ve İngiltere gibi ülkelerde bu gibi araştırmalar özendirilmekte ve desteklenmektedir. Ülkemizde bu türlü araştırmalar yok denecek kadar azdır. İnsan Hakları İzleme Örgütü`nün (Human Rights Watch) 5 Aralık 2008 tarihinde basın açıklamasıyla birlikte yayınladığı 80 sayfalık rapor ise medyanın, hükümetin, ilgili bakanların, muhalefet partilerinin hiç ilgisini çekmedi.

HRW RAPORU NE DİYOR

Söz konusu raporda polisin yurttaşlara şiddet uygulamasında bulunduğu ve bu eğilimin hükümetin ihlalcilerden hesap sormamasıyla bağlantılı olduğu belirtilmektedir. Raporda polisin, bazıları ölümle sonuçlanan ateşli silah kullanımı, göstericilere orantısız güç kullanarak müdahale, kimlik kontrolleri sırasında ya da sonrasında uygulanan kötü muamele gibi çeşitli alanlarda sürdürdüğü şiddetle ilgili olaylar ve kanıtlar ortaya konmakta; incelenen 28 ayrı olayda sözü edilen sorunların, yeni olmamasına rağmen, başta değiştirilmiş olan Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu olmak üzere, son dönemde yapılan bazı kanun değişikliklerinin Türkiye`deki polis şiddeti kültürüne katkı sağladığı ve polis reformu çabalarının önünde engel oluşturduğu belirtilmektedir. Raporda ayrıca kanunun `kuvvet ve silah kullanma` ile ilgili maddesinde, uluslararası standartlarda yer alan `ölümcül gücün son çare olarak ve sadece hayat kurtarmak amacıyla kullanılabileceği` şartının bulunmadığı vurgulanmaktadır. Bunun dışında raporda kanuna göre polisin `tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması` halinde suçu önlemek için kişileri durdurabileceğine ilişkin kriter muğlak bulunmakta, kanunda öngörülen bu muğlak kriterin yetkinin keyfi kullanılması riskini taşıdığı saptaması yapılmaktadır. İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Kenneth Roth; `Türkiye, polisin her an silahını çekebileceğine ve şiddet kullanabileceğine dair algısıyla mücadele etmelidir. Görüştüğümüz polis şiddeti mağdurları, bize sık sık polisin kendilerini `dokunulmaz` gördüğünü söylediler. Bu algı ancak kanunları ihlal eden polislerin cezalandırılmasıyla değişebilir` demektedir.

POLİSİN MEŞRUİYETİ

Polisin, yine raporda bildirilen, kötü muamele ve işkence olayları arasında sokakta, yakalama sırasında, ekip otolarında, kameraların ve tanıkların görüş alanlarının dışında gerçekleşenlerin oranlarının daha yüksek olduğu, ayrıca polisin her an silahını ateşlemeye hazır durumda bulunduğu, dur emrine uymadığını iddia ettiği silahsız kişilere ateş edip öldürdüğü belirtilmektedir. Bireyin ve toplumun güvenliğini sağlama hizmetiyle yükümlü olan polisin suçun önlenmesinden, suç işlendikten sonra kanıtların toplanması ve suçluların yakalanmasına yönelik hizmetlerine, zihinsel modernizasyonundan yönetim anlayışına, halkla ilişkilerinden eğitimine kadar birçok bakımdan irdelenmesi, düzeltilmesi ve yapılandırılması gerekmektedir.

Polislik eğer haklı ve doğru kurallar içinde ve toplumsal uzlaşmaya dikkat edilerek yapılıyorsa geçerli ve meşrudur. Ancak polisin meşruiyeti, meşru otoritenin farklı temellerine göre farklı şekiller alabilir. Polisin meşruiyeti toplumsal uzlaşmaya dayanabileceği gibi zor kullanmaya da dayanabilir. (Ahmet Hamdi Aydın, Meşruiyet ve Polis, Türkiye`de Devlet Toplum ve Polis) Polisin meşruiyeti zor kullanmaya dayanıyorsa düzensizlik ve çatışma, sistemin uygunsuz veya zayıf olduğunu gösterir. Kamu düzeninin bozulmasına neden olan sosyal çatışma alanlarından (kimlik, yurttaşlık, mülkiyet gibi) doğan düzensizlik ve güvensizlikleri aşmak siyasi yollarla sağlanacağına, zorla bastırıldığı takdirde bu yaklaşım devletin ve polisin meşruiyetini zayıflatır. Aydın, David Bayley`den polisin meşruiyeti ile ilgili aşağıdaki değerlendirmeyi aktarmaktadır: `Uygulanan fiziksel sınırlandırmalar halk tarafından meşru olarak kabul edildiği zaman polis meşruiyet kazanır. Dolayısıyla, polis meşruiyetini yitirdiği veya toplum tarafından hiçbir şekilde kabul edilmediği zaman belirli sorunlar meydana çıkar. Bu durumlarda bir toplumun kabul edilmez, gayrimeşru ve hatta illegal polisinin olabileceğini söylemek yanlış olmaz.` Bu değerlendirme, başarılı polisliğin, halkın özgürce rıza göstermesi yoluyla mümkün olabileceğini göstermektedir. Kuşkusuz bu `zoraki rıza gösterme` (forced consent) olmamalıdır.

POLİS, AMA NASIL

Devlet baskıcı bir aygıt olduğundan özgür ve aktif bir rıza gerekir. Ayrıca geleneksel olan polis uygulamalarına hedef olan azınlıkların rıza göstermeleri önemlidir. Polis uygulamalarının rızaya ya da zora dayalı olmasında tarihsel perspektif çok önemlidir. Türkiye`de bu gelenek zor kullanmaya dayalı olduğu halde İngiltere`de gerçek bir uzlaşmaya dayanır. İngiliz geleneği `uzlaşmacı polislik` veya `rızaya dayalı polislik` olarak bir kavramlaştırma yaratmış olup, bu durum polis ile toplum arasındaki ilişkileri geliştirme çabalarına dayanır. İngiltere`de polis örgütü genelde hukukun üstünlüğüne dayanarak kendisini meşrulaştırmaya çalışmıştır. Tam demokratik toplumlarda polis otoritesinin meşruiyet kaynağı `yasal-ussal,` yönetim sistemi `yerinden yönetim` olup sistem uzlaşmaya dayalıdır. Tam demokratik olmayan toplumlarda ise polisin otoritesinin meşruiyet kaynağı geleneksel, yönetim sistemi merkeziyetçi, sistem ise zor kullanmaya dayalıdır. (Aydın, a.g.e) Türkiye`de devletin merkeziyetçi ve otoriter özelliği ve zor kullanmaya dayalı polis uygulaması halkın polis uygulamalarına rıza göstermemesinin ana nedenidir. Polis örgütü zor kullanmaya dayalı ve otoriter bir devletin organıdır. Polisin siyasal kargaşalar ve terör olaylarıyla baş edemediği eleştirisi vardır. Oysa polis halkın desteğini ve rızasını alabilirse ve meşruiyetini hukukun üstünlüğüne dayandırırsa hem demokrasiyi koruyacak hem de kamu düzenini sağlayacaktır. Cumhuriyet yeni kurulan siyasal ve ekonomik düzeni korumak üzere otoriter bir polis örgütü kurmuştur. Polis ve jandarmaya resmi ideolojinin istediği şekilde hareket etme görevi verilmiştir. (Hüseyin Ece; Transition Between the Ottoman Empire and New Turkish Police) Türkiye her ne kadar demokratikleşme yönünde adımlar atsa da polis bu yönde bir gelişme sağlayamamıştır. Aksine Türkiye`de terörle mücadele amacıyla asker tipi anti-terör polis birimleri ve ağır silahlar ve zırhlı araçlarla donatılmış polis birlikleri oluşturulmuş, Terörle Mücadele ve Özel Harekât daireleri kurulmuş, aşırı zor kullanmaya dayalı polislik yönünde adımlar atılmıştır.

Türk kamu yönetiminde merkezî yönetim ve yerel yönetim kuruluşları arasındaki ilişki bağlamında düzen idari vesayet denetimi ile sağlanmaktadır. Ayrıca her kamu kuruluşu, kendi içindeki düzenini ast-üst ilişkisine dayanan hiyerarşik denetim ile sağlamaktadır. (Bilal Eryılmaz; Tanzimat ve Yönetimde Modernleşme) Osmanlı bürokrasisi özellikle son dönemlerde devleti içine düştüğü zor durumdan kurtarmak için önemli roller üstlenmiş, bu durum bürokratik idare geleneğinin doğmasına yol açmıştır. Cumhuriyet bu geleneği tevarüs etmiş, bu miras özellikle kültürel devrimlerin yürütülmesinde önemli bir rol oynamıştır. (Metin Heper; Modernleşme ve Demokrasi) Devlet, toplumdaki dönüşümün bir aracı olarak öngörülürken, bürokrasi devletle özdeşleşmiş, halk da değiştirilmesi gereken öteki olarak görülmeye başlanmıştır. Tanzimat`la başlayıp Cumhuriyet ile devam eden süreçte devleti ve toplumu devlete ve topluma rağmen dönüştürme çabaları asker-sivil bürokrasiyi devleti sahiplenme noktasına götürmüştür. Bürokrasiyle halk arasındaki kopukluk, halkın öteki olarak algılanması, asker başta olmak üzere poliste de belirgin olarak görülmektedir. (Turkut Göksu; Türkiye`de Yönetim Anlayışı ve Polis Davranışı, Türkiye`de Devlet, Toplum ve Polis) `Toplumu dönüştürme projesi,` bir anlamda `toplumu adam etme` projesidir. Polis de toplumu `adam edilmesi gerekenler` olarak görmektedir. Kamu yönetiminin polisin davranışlarını etkilemesi kaçınılmazdır. Ancak polis davranışı üzerinde bunun yanı sıra daha birçok faktör belirleyici olmaktadır. Kamu yönetiminin katı bir üniter devlet anlayışına dayanması, merkeziyetçi bir örgütlenme, idari yargı gibi yargılama sistemine sahip olma, `geleneksel` ve `hukuki-rasyonel` özelliklerini birarada bulundurma, gizlilik esasına göre örgütlenme, sosyal köken itibariyle orta sınıfa ait olma, sert davranma gereğine inanma gibi... (Göksu, a.g.e) Örneğin merkeziyetçi yönetim, polisin amirlerine dolayısıyla devlete karşı sorumlu olması sonucunu doğurmaktadır. Oysa asıl olan polisin güvenlik hizmeti sunduğu halka karşı sorumlu olmasıdır. Yerel yönetimler, halkın polisin göreve gelmesinde ve denetlenmesinde rolü olacak şekilde güçlendirilmelidir. Anglo-Sakson geleneğine sahip ABD, İngiltere gibi ülkelerdeki halkın polisin üst düzey yöneticilerini seçmesi uygulaması önemli bir örnektir.

İÇ GÜVENLİĞİN DEMOKRATİK DENETİMİ

`Bekçileri kim bekleyecek?` sorusu ilk kez Milat`tan 150 yıl sonra yaşamış şair Juvenal tarafından sorulmuştur. İktidarın bozucu, gücün yozlaştırıcı etkisi tarihsel olarak yaşanan bir gerçektir. Bu nedenle asker ve polis gibi silahlı kuvvetlerin sahip oldukları gücün denetlenmemesi durumunda bu gücün siyasi alanı ve tüm toplumu etkilemeye uzanacağı açıktır. Önemi ve rolü ne olursa olsun hiçbir hizmet alanı sivil demokratik denetim dışında tutulamaz. Polis teşkilatının da, askerî bir güç olmasına rağmen polislik görevi yapan jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarının da sivil siyasi denetim altında olmaları hukuka dayalı demokrasinin gereğidir. Avrupa Polis Etiği Yönetmeliği`nde (APEY) belirtildiği gibi iç güvenlik hizmetleri sivil hizmet alanında yer almaktadırlar. Tarihten gelen nedenlerle bu sivil hizmetin önemli bir bölümünün militer bir kurum tarafından yerine getirilmekte olması bu hizmeti askerî görev durumuna getirmez. Aksine militer yapının sivilleştirilmesi gerekir. Türkiye`de militer bir güç olan jandarma teşkilatının APEY`de belirtilen kriterlere göre görev yapması ve bu kriterlere uyması mümkün değildir.

İÇ GÜVENLİKTE İLKELER NE OLMALI

APEY 5. 1`e göre `İç güvenlik görevleri bir hizmettir.`

12. maddeye göre `Polis, hukukun toplumda hâkim olması için gelişen ve halka hizmet sunan bir meslek grubu ve halkın saygısını kazanmak amacı olan bir kurum olarak yapılandırılmalıdır.`

13. maddeye göre `Sivil toplumda polis teşkilatı, görevlerini yerine getirirken sivil yetkililerin sorumluluğu altında çalışmalıdır.`

APEY 5. 2` ye göre, `İç Güvenlik Sektörü (polis-jandarma), sivil toplumun katılım ve denetimine açık olmalıdır.`

18. maddeye göre `Polis teşkilatı, polis-halk ilişkilerini geliştirecek, diğer kurum ve mahalli topluluklarla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve halkı temsil eden diğer kurumlarla etkili işbirliği kuracak ve geliştirecek şekilde organize edilmelidir.`

APEY 5. 3`e göre `İç Güvenlik Sektörü`nün eğitimi demokratik değerler içermeli ve topluma açık olmalıdır.`

26. maddeye göre, `Çağdaş demokrasinin temel değerleri, hukuk devleti ve insan haklarının korunması prensiplerine dayanan polis eğitimi, polisin amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik bir program uygulamalıdır.`

27. maddeye göre `Polis eğitimi olabildiğince halka açık olmalıdır.`

APEY 5. 4`e göre `İç Güvenlik Sektörü hesap verebilir olmalıdır.`

58. maddeye göre `Polis devlete, yurttaşa ve onların temsilcilerine karşı sorumlu olmalıdır.`

59. maddeye göre `Devletin polis üzerindeki denetimi yasama, yürütme, yargı güçleri arasında bölüştürülmelidir.`

Bu kriterlerin polis teşkilatına uygulanmasının direnişlerle karşılaşacağı açık olup, çok önemli zihniyet modernizasyonu gerektirmektedir. Hele askerî bir güç olan jandarma teşkilatının bu kriterlere uyabileceği hiç düşünülemez. Bu nedenle Belçika`nın yaptığı gibi jandarma teşkilatının Kara Kuvvetleri Komutanlığı`na katılarak, boşalacak görev alanının polise devredilmesi gerekir. Bir ikinci seçenek ise jandarma teşkilatının askerî yapının dışına çıkartılarak, `kır polisi` adı altında şeffaf ve denetime açık bir kolluk gücüne dönüştürülmesidir.

ZİHNİYET DEĞİŞMELİ

İç güvenlik sektörünün fiziksel modernizasyonu yanında zihinsel modernizasyona tabi tutulmaması durumunda hizmetin kalitesinde olumlu bir değişme olmayacaktır. Bu nedenle kurum içi şeffaflaşma ve hesap verilebilir olma hususları çok önemlidir. Türkiye`de öncelikle asker, jandarma ve sahil güvenlik gibi kolluk görevi yapan askerî güçlerin polislik hizmet alanından çıkartılması ve bundan sonra tek bir polis teşkilatının hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına dayalı, toplumun rızası ve uzlaşma bağlamında hareket eden bir yapıya dönüştürülmesi gerekmektedir. Ayrıca yerel idarelere polislik hizmeti sunma yetkisi verilmelidir. Polis teşkilatı ulusal ve yerel düzeyde sivil katılım ve denetime açık bir yapılanmaya kavuşturulmalıdır. İç güvenlikteki tek başlılık sağlandıktan sonra polis mensuplarının eğitiminde sivil ve demokratik değerler öncelik almalıdır. Polisin mesleki sosyalleşme sonucu yabancılaştığı toplumla ilişkilerini ve sosyalleşme olanaklarını arttırıcı tedbirler alınmalıdır. Polisin görev yaptığı ve yaşadığı yerlerin bu yönde yapılandırılması sağlanmalıdır. Tüm dış ve iç güvenlik güçlerinin işlevleri huzur ve güvenin kaynağı olmaktır. Bunu sağlayacak hizmetlerin kalitesi ve niteliği sadece hizmet veren kurumlarca belirlenemez. Bu hizmetlerin toplumun beklenti ve ihtiyaçları dikkate alınarak, toplumun katılım ve eleştirisine açık bir şekilde yerine getirilmesi gerekir.

Toplumun rızasını sağlayamayan, korku unsuru olup korku yayan, katılımı ve denetimi reddeden, toplumu huzursuz ve tedirgin kılan güvenlik önlemlerini uygulayan bir güvenlik teşkilatı toplumun huzur ve güvenini sağlayamayacağı gibi, toplumsal dayanışma ve barış içinde yaşamayı engeller ve hatta şiddetin üreyip, genişlemesine neden olur. İnsan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasında güvence olması gereken polisin demokratik toplum düzeninin sürdürülmesine ve hukukun üstünlüğüne dayalı uygulamalarla barışın sağlanmasına katkıda bulunması önemlidir. Bunun için de bireylerin ve toplumun, polisin ürettiği tüm hizmetlere katılması ve bu hizmetleri etkilemesi, denetlemesi ve yönlendirmesi gerekmektedir.

* Emekli Askerî Hâkim-Avukat / umitkardas@gmail.com



5230 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
POLİSE DUYURU

Case of Baran Tursun
Polis Kurşunu Ölümleri Facebook hesabı
BARAN TURSUN VAKFINA ÜYELİK
AİHM Kararları
Baran Tursun vakfına ÜYELİK
Tuncay Cüzdan'ın babası-ANTAKYA Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Tuncay Cüzdan-Antakya

A.Rahman sözen'in annesi-İZMİR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

A.Rahman Sözen-İzmir

Selami Atalay, ömürboyu felçli- İZMİR - Uluslararsı Baran Tursun Vakfında

Enes Ata'nın babası DİYARBAKIR - Uluslararası Baran Tursun Vakfında

3.Yılında Baran Tursun'u anarken

Ahmet Çakır'ın ağbisi-İZMİR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Ahmet Çakır-İzmir

Mehmet Tursun Halk tv'de

Mehmet Tursun-Baransav

Aydın Erdem'in ağbisi - DİYARBAKIR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Aytekin Arnavutoğlu -İSTANBUL- Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Aytekin Arnavutoğlu-İst

Çağdaş Gemik'in babası-Antalya Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Çağdaş Gemik - Antalya

Feyzullah Ete'nin ağbisi-İSTANBUL Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Feyzullah Ete-İstanbul

Soner Cankal'ın babası-ANKARA- Uluslararası Baran Tursun Vakfında

  Soner Cankal-Ankara

Çağdaş Gemik'in kuzeni -ANTALYA Uluslararası Baran Tursun Vakfında

 Çağdaş Gemik Antalya

Yasin Kırbaş'ın babası - İSTANBUL Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Yasin Kırbaş-iST

Emrah Gezer'in babası-ANKARA Uluslararası Baran Tursun Vakfıında

Emrah Gezer-Ankara

Didim'de öldürülen Ali Demir'in babası Mehmet Demir, Mehmet Tursun'la görüştü

Baran Tursun V. ECHR

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

Baran Tursun insani yardım vakfı başkanı Mehmet Tursun, Birleşmiş Milletler temsilcileriyle, "Yargısız İnfazları" konuştu

 

Baran Tursun davası AİHM'de

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

UCM ÜYESİDİR

125-Kenan Kapısız Uşak

 24.11.2012 günü Uşak'ta polis memurları ile vatandaşlar arasında çıkan arbedede polisin silahından çıkan kurşunla başından vurularak öldürüldü. 28 yaşındaki Kenan Kapısız 4 çocuk babasıydı. Devamı oku...

Baran Tursun vakfı Logosu


116-Yusuf Yılan - Erzurum


Erzurum'un Karayazı İlçesi'nde oturan ve ayakkabı boyacılığı yapan 9 yaşındaki Yusuf Yılan, Cumhuriyet Caddesi'nde karşıdan karşıya geçerken Akrep tipi polis aracın çarpmıştı. Yılan, kaldırıldığı Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Görgü tanıklarına göre, zırhlı arac, Yusuf Yılan'ın göğsü ve kafasının üzerinden geçtiğini belirti.

75-Ahmet Cömert Kocaeli-Darıca


Ahmet Cömert:2009 KOCAELİ'nin Darıca İlçesi'nde gözaltına alınan 23 yaşındaki Ahmet Cömert, polis merkezinin nezarethanesinde ölü bulundu. Baba Durmuş Cömert, oğlunun intihar edecek biri olmadığını söyledi.


77-Serkan Çedik Bursa


SERKAN ÇEDİK: Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün Acemler semtindeki nezarethanesinde gözaltında tutulan 25 yaşındaki Serkan Çedik bilinmeyen bir nedenle fenalaşarak öldü. Sekan'ın annesi:"Oğlumu gözaltına aldılar, sapasağlam karakola götürdüler, karakolda ölüsü çıktı" dedi


78-Murat Konuş İstanbul


Murat Konuş:  7 Ocak 2010 tarihinde gözaltına alınan Murat Konuş'un, bir süre sonra rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca hazırlanan otopsi raporunda Konuş'un “künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması” sonucu öldüğünün bildirildiği anlatılıyor.
84-A.Rahman Sözen/İzmir


İzmir Gümüşpala Polis karakolu nezarethanesinde polisin silahıyla vurularak öldürülen A.Rahman Sözen’nin annesi ve ablası Uluslararası Baran Tursun vakfına geldiler.  Karakolun güvenlik kameraları kayıt yapmadığından, olayın oluş şekli polisierin ifadelerine dayandırıldı ve takipsizlik kararı verildi. Dava AİHM'e taşındı Video izle…

74-Ahmet Akbaş / İstanbul


Ahmet AKBAŞ: 01.08.2009 günü Esenler polis karakolunda ölü bulundu. Ahmat Akbaş'ın yakını Ergin Akbaş: "Olayın üzerinde uzun zaman geçmesine rağmen savcı olay yerine geç geldi. Doktorlar gelmemiş müdahale etmemişler" iddiasında bulundu.

 

 


 

102-Willem Tyas Antalya

WİLLEM TYAS /1 Ekim 2011 günü Antalya'nın Manavgat ilçesinde çevreye verdiği rahatsızlık nedeniyle şikayet üzerine ifadesi alınmak için polis merkezine getirildikten sonra ölüm olayı meydana geldi. Fenalaştığı iddia edilen 64 yaşındaki İngiliz Willem Tyas hayatını kaybetti.  

85-Er.Osman Aslı /İstanbul


Osman Aslı:  İstanbul Firuzköy polis karakolunda ölü bulunan Er.Osman aslı’nın babası Uluslararası Baran Tursun Vakfına mektup gönderdi. Osman Aslı'nın ayakkabı bağcıklarıyla kendini astığı iddia edildi. Karakolun güvenlik kameraları kayıt yapmadığı için olayın oluş şekli polislerin ifadelerine dayandırıldı. Video izle…

72-Ahmet Laçin / İstanbul


AHMET LAÇİN: Tornacı 23 yaşında ki Ahmet Laçin 12 Ekim  2008 günü Bağcılar’da gözaltına alındı ve Bağcılar polis karakoluna götürüldü. Akrabaları, Ahmetin dövüldüğünü ve kaldırıldığı hastanede öldüğünü idda ettiler.

 


76-Resul İlçin Şırnak-İdil


RESUL İLÇİN: 22/10/2009 günü Şırnak'ın İdil İlçesi'nde polisler tarafından götürüldüğü karakolda yaşamını yitiren 52 yaşındaki Resul İlçin'in yapılan otopsisinde kafasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izi olduğu ortaya çıktı.  

 

Baran Tursun vakfından

93-Özcan Kurtuluş / İzmir


ÖZCAN KURTULUŞ: İzmir Şirinyer polis karakolunda ölü bulundu. Polisin kendisini aradığını söyleyen abla Sitem Duyar da:  "Kardeşim Özcan Kurtuluş'un avukat görüşme odasında kendini astığını söylüyorlar, kardeşimin avukat görüşme odasında ne aradığı konusunda kimse bize açıklamada bulunmuyor"

Karakollarda ki ölümler

Kimsesiz çocuklar

Kimsesiz çocuk:"Polisler bizi döve döve Belgrad Ormanı’na bırakıyorlardı" dedi. Devamla:" Yardıma gelmeselerdi tecavüze uğruyordum...”, “Bakırköy Çocuk Yurdu’nda bir arkadaşımızın makatına sopa soktular...”, “Umut Çocukları Derneği yöneticileri bizim sayemizde zengin oldular...”, “Dernek Başkanı Ferhat Şahin, hepimizi sıraya sokarak, falakadan geçirdi...”, “Polisler bizi ekip arabalarına bindirip döve döve Belgrad Ormanı’na bırakıyorlardı....Devamı oku..

101-Hamedu Loufa Sayıd /Mersin

 


Hamedu Loufa Sayıd/ MERSİN:2007 yılında yürürlüğe giren PVSK’dan sonra, failin polis olduğu 101. Ölüm olayı. 29.07.2011 tarihinde Mersin'de Yumuk tepe polis karakolunda ölü bulundu. Dosya oku.. 

Sosyal paylaşım sitemiz


Baran Tursun vakfına ödül

120-Cem Aygün / Ankara

 Cem Aygün-Ankara: Ankara Keçiören İncirli’de 22 yaşındaki Cem Aygün “dur” ihtarına uymadığı iddasıyla polisler tarafından öldürüldü. 1 ay önce cezaevi'nden çıkan gencin ölümüne ilişkin emniyetin aileye verdiği bilgiler ise çelişkilerle dolu. Baba Celal Aygün:"Oğlum Cem Aygün öldürüldükten 8 saat sonra bize haber verildi" dedi 30.08.2012