‘DİKKAT POLİS GELİYOR!’ KAMPANYASINA KAPSAMINDA
İZMİR STANDI AÇILDI
MAZLUMDER ve BARAN TURSUN VAKFI; yetkisini PVSK’dan alan polis şiddetinin vahim sonuçlarını ve bu sonuçların olumsuz etkilerini gidermek, dolayısıyla kurumsal şiddet, işkence ve yaşam hakkı ihlallerinin önüne geçmek için “DİKKAT POLİS GELİYOR” kampanyası kapsamında, 01.04.2013 tarihinde İzmir Konak'ta basın açıklaması yapılarak Stand açtılar. BASIN AÇIKLAMASI ve VİDEOSU /Açıklama metni videodan sonradır
BASIN AÇIKLAMASI
PVSK İNSAN HAYATINI TEHDİT EDİYOR!
Polisin yetki aşımı ve orantısız güç kullanımı 2007 yılından bu yana bireyler için hayati bir soruna dönüşmüş bulunmaktadır. PVSK olarak kısaltılan ve polise keyfi silah kullanma yetkisi veren bu kanun neticesinde, 28’i karakollarda olmak üzere toplam 128 kişi hayatını kaybetmiştir.
2007 yılında Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununda (PVSK) yapılan değişiklikten sonra polisin; kötü muamele, adam öldürme ve hatta kameraların önünde pervasızca şiddet uygulama gücü her gün artarak devam etmektedir. Türkiye de Polis şiddeti olağan hale gelmiştir. Dolayısıyla polislerin, olağanlaşan şiddete tereddüt göstermeden başvurmaları sonucunda, yaşama hakkı ihlallerinde önemli artışlar meydana gelmiştir.
Polisin bu ihlalleri “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürmesinden tutun, gözaltında ki ölümlere kadar çok geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Öldürme fiili, polisin adeta olağan görevleri arasına girmiştir.
Nitekim öldürme olaylarına adı karışan zanlı polisler: “Biz görevimizi yaptık” şeklinde savunma yapmışlardır, zanlı polise göre “Adam öldürmek” görevleri arasındadır.
Bireylerin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan polis, PVSK’nın kendisine sunduğu aşırı yetki ile yaşama hakkını ihlal etmekte ve bu ihlali yine güvenlik gerekçesiyle kamuoyu ve toplum nezdinde meşrulaştırmaktadır.
Toplumsal ve bireysel hak arama fiilleri, demokrasilerde hiç bir biçimde sınırlandırılması düşünülemeyecek bir haktır. Buna rağmen, en ufak bir hak arama eylemine dahi tahammül edemeyen polis, karakollarda ve sokaklarda orantısız güç kullanmaya, şiddet uygulamaya devam etmektedir.
Şu ana dek gerçekleşen ölüm olaylarının hiçbirinde sanık polisler hakkında tatmin edici cezai bir yaptırımda bulunulmamıştır. Bu ise ölen 128 kişiyi, yakınları ve kamuoyu nazarında bir kez daha öldürerek toplumsal vicdanı derinden yaralamıştır.
Bugün kamuoyundaki yaygın kanı, polisin yürütme görevinin yanında yargı görevini de üstlenmiş olduğu yönündedir. Şüpheli bulduğu kişileri yargıya havale etmesi gereken polis, kendini yargının yerine koyarak ceza makamı gibi davranmakta ve masumiyet karinesini çiğneyerek yargısız infazda bulunmaktadır.
Genişletilmiş yetkilerle donatılan ve cezasızlık zırhı ile korunan polisin, en temel hak arayışında bile tazyikli su, biber gazı, cop vb. silahları kullanmakta tereddüt göstermemesi, ciddi yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açmaktadır. Böyle bir atmosferde, toplumsal huzuru temin etmek ve toplumu şiddetten arındırmak mümkün olmadığı gibi, bilakis polisin bu tutumu şiddetin daha da kanıksanmasına yol açmaktadır.
Devletin bekası uğruna, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini askıya alan kanunlardan birisi olan PVSK’nın uluslararası standartlar esas alınarak yeniden düzenlenmesi şarttır.
Bu bağlamda, Polisin PVSK gibi kanunlarla edindiği geniş yetkilerin yol açtığı şiddeti gözler önüne sermek ve bu şiddeti toplumda tartışılır hale getirmek için, Mazlumder ve Baran Tursun Vakfı olarak ortak yürüttüğümüz ve 4 ay süreli “Dikkat Polis Geliyor!” kampanyası çerçevesinde hak ve adalet nöbeti tutacağımız bir Stant açmış bulunmaktayız.
Güvenlik kaygısı hissetmeksizin, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı, daha huzurlu ve daha özgür bir gelecek için toplumun tüm duyarlı kesimlerini çalışmalarımıza destek vermeye çağırıyoruz.
Basına ve kamuoyuna duyurulur.
MAZLUMDER İZMİR ŞUBESİ BARAN TURSUN VAKFI