• https://www.facebook.com/barantursun.v?ref=bookmarks
  • https://twitter.com/BaranTursunVakf
BARAN TURSUN VAKFI
VİDEOLAR
Site Haritası
Polis dosyası

122-Merve Erçetin Erzurum



Erzurum Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Ekrem Özdemir yolda kız arkadaşı Merve Erçetin'i Mustafa Gökçe'yle yürürken gördü. Bunun üzerine yanlarına giderek Erçetin'e diz çöktürerek tabancasıyla ensesine ateş ederek genç kızı öldürdü.

121-Hasan Latif Kaplan-İstanbul


121-Hasan Latif Kaplan:20.09.2012 günü İstanbul Bağcılar'da eşine şiddeten gözaltına alınan 35 yaşındaki Hasan Latif Kaplan, götürüldüğü Bağcılar Asayiş böro amirliğinde, avukat görşme odasında asılı bulunudu. Baba Mustafa Kaplan:"Oğlum intihar etmedi, karakolun içinde öldürüldü" dedi 

D U Y U R U

Sabire Yaman / İstanbul

Erol Postacı /İstanbul

Baran Tursun / İzmir
İ.Halil Çoban / Ş.Urfa

Murat Konuş / İstanbul

Mehmet Uytum / Cizre

Şerzan Kurt / Muğla
Ceylan Önkol / Lice

Serkan Cedik / Bursa

Adnan Karakaş / Adana

Ahmet Sargın / Sakarya

Yahya Mnekşe / Şırnak

Özge Keyikçi / Kütahya

Uğur Kaymaz / K.Tepe

Aydın Erdem / D.Bakır

Enes Ata / D.Bakır

Çağdaş Gemik / Antalya

BARAN TURSUN DOSYASI

MAKALELER



 


  

 

 

 

Baran Tursun Adalet Akademisi

BARAN TURSUN ADALET AKADEMİSİ ---  

Uluslararası insan hakları çerçevesine uyumlu faaliyet gösterecek Baran Tursun Adalete Erişim Akademisi, bundan sonra da Avrupa Birliği fonlarıyla finanse edilecektir.

http://www.baransav.com/?pnum=703&pt=Stratejik+Plan+belirleme+%C3%A7al%C4%B1%C5%9Ftay%C4%B1


 

112 Er Selman Pınar-Batman


Er Selman Pınar 29.04.2012 günü Batman'da polis tarafından gözaltına alındıktan sonra ölü bulundu

111-Hacı Zengin İstanbul


Polis cinayeti no: 111, kurban: Hacı Zengin, Yer:İstanbul ///// İstanbul’da, polisin attığı biber gazı kapsüllerinin kafasına isabet etmesi sonucu kaldırıldığı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

110-Kamile Özbek- Adana


Adana'da, 14 Eylül 2011'de Kamile Özbek'in, evinden ayrıldıktan sonra bir daha dönmediğini ve kendisinden haber alamadıklarını söyleyen kızı, polise başvurdu.

Yapılan araştırmada Kamile Özbek’i öldürenin Fatih Yurdakonar adında görevli polis memuru olduğu ortaya çıktı. Kadının evinin tapusunu üstüne geçiren, bankadaki paralarını da alan 19 yıllık polis Fatih Yurdakonar tutuklandı

109 Ayşe Al D.Bakır


15 Şubat günü merkez Bağlar İlçesi E Tipi Cezaevi üst köşesinde polis panzerinden sıkılan tazyikli su ile yere düşüp başını kaldırıma çarpan ve beyin kanaması geçiren 75 yaşındaki Ayşe Al, yaşamını yitirdi. 15 Şubat'tan bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Al'ın sabah saatlerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi.

108.Mahir Zorbey Aydın


Mahir Zorbey, 04.03.2012 günü, Aydın'da polis tarafından öldürüldü. Cinayete tepki gösteren Zorbey'in dedesi İbrahim Demirkaya, "Torunum, bilerek kasıtlı olarak vurulmuştur. Eğer polis düştüğünde tabanca ateşlenmişse, kurşun yere yakın seyrederdi. Nasıl olur da, kurşun 1 metre 75 santimetre sekip başına isabet eder. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.    Devamı oku..

107-Perihan Aktaş Manisa


Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde oturan 53 yaşındaki Perihan Aktaş, evinin önünde polis tarafından öldürüldü. Aktaşı öldüren polis teslim oldu 

105-Ali Sapan ANKARA

ANKARA / 10.11.2011: Altındağ’da görevli polis memuru Veli Akpan, önce evinde eşi Yasemin Akman'ı ve kayınvalidesi Hacer Ağlayan'ı, daha sonra görev yaptığı birimdeki amiri Ali Sapan'ı tabancayla vurdu. Polis memurunun eşi ve amiri hayatını kaybederken, kayınvalidesi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı

104-Yasemin Akpan ANK.

ANKARA / 10.11.2011: Altındağ’da görevli polis memuru Veli Akpan, önce evinde eşi Yasemin Akpan'ı ve kayınvalidesi Hacer Ağlayan'ı, daha sonra görev yaptığı birimdeki amiri Ali Sapan'ı tabancayla vurdu. Polis memurunun eşi ve amiri hayatını kaybederken, kayınvalidesi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı

103-Yeşim Çelik -İstanbul


Yeşim Çelik: Polisin 103. Kurbanı. KÜTAHYA Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi Yeşim Çelik (23) 20 Şubat 2011’de yeni tanıştığı İstanbul Bağcılar’da görevli polis Salih Kaya tarafından vurularak öldürüldü. Polise göre Yeşim intihar etmişti, ama yapılan incelemede polis tarafından öldürüldüğü kesinleşti

90-Çağdaş Gemik Dosyası


17 yaşında ki Çağdaş Gemik, Antalya’da bir arkadaşıyla bisikletiyle gezerlerken, gündüz vakti polisin dur ihtrına uymaığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. 
95-H.İbrahim Oruç D.bakır


Halil İbrahim Oruç: polisin silahından çıkan kurşunla ölen; silahın polis, failinin ise belirlenemeyen  polisin sorumlu olduğu 95. Ölüm olayıdır.  Halil İbrahim Oruç, polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. 
96-Kazım Şeker D.Bakır


KAZIM ŞEKER: Bismil'de polis kurşunu ile öldürülen lise öğrencisi Halil İbrahim Oruç'un katillerinin bulunması talebiyle bir yürüyüş yapıldı. Polis yapılan yürüyüşe orantısız güç kullanarak saldırıya başladı.  Atılan gaz bombalarından etkilenen Kazım Şeker (60) isimli yurttaş yaşamını yitirdi.

 

100.M.Şirin Çiftçi D.Bakır


 M.Şirin Çiftçi: 2007 yılı PVSK’dan sonra failin polis olduğu 100. Ölüm olayı; Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi Cemal Yılmaz Mahallesi'nde, polisler, Mehmet Şirin Çiftçi (20) adlı yurttaşı kapısının önünde ateş ederek öldürdü. Dosya oku..

 

98.Metin Lokumcu / Hopa


Metin Lokumcu: Bu olay PVSK’dan sonra ki polisin sorumlu olduğu 98. Ölüm alayıdır. Metin Lokumcu polislerin vurduğu sert darbeler sonucu hayatını kaybettiği söylendi. Devamı oku..

99.Doğan Teyboğa Silopi


Doğan Teyboğa: 2007  yılında yürürlüğe giren PVSK’dan sonra polisin sorumlu olduğu 99. Ölüm olayı; Şırnak’ın Silopi İlçesi'ndeki gösteriye müdahale eden polisin kullandığı gaz bombası Doğan Teyboğa'nın ölümüne neden oldu. Devamı oku..

 

92-Volkan Polat / İstanbul


VOLKAN POLAT: 6 Nisan 2006 günü Polat, arabası ile gitmekteyken, Sivil araçla Polat’ı kovalayan polisler arkadan ateş ederek aracın lastiklerini patlatmış, ardından yanına geldikleri Polat’ı göğsünden vurarak öldürmüşlerdi.
97-Enver Turan / Hakkari


Enver Turan:15 yaşında ki Enver Turan kolluğun orantısız güç kullanması sonucu hayatını kaybetti.  23 Şubat 2010'da Hakkâri’de çıkan olaylarda, bir uzman çavuşun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Enver Turan’ın (15)  davası Hakkari’den Yozgat’a alındı.  
94-Tuba Korkmaz / Tunceli


TUBA KORKMAZ TUNCELİ’de polis memuru nişanlısının tabancasıyla intihar ettiği söylenen üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Tuğba Korkmaz’ın yapılan otopsisinde intihar etmediği ve cinayete kurban gittiği yönünde deliller elde edildi.  

 

91-Çiğdem Şahin / İzmir

 


ÇİĞDEM ŞAHİN: Gaziantep'ten İzmir'e geldi ve İzmir'de çevik Kuvvet'te görevli polis Anıl .K.G. ile görüştü, daha sonra görüştüğü polisin silahıyla şakağından vurulmuş halde bulundu. 

89-Özge Keyikçi / Kütahya


ÖZGE KEYİKÇİ: 17 Ekim 2009 günü,  Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde bir köy düğününde polis memurunun tabancasının ateş alması sonucu Özge Keyikçi hayatını kaybetti. 

88-Sabir Yaman / İstanbul


SABİRE YAMAN: 27.07.2010 Günü, Bakırköy İstanbul Caddesi’ndeki Tacirler Menkul Değerler A.Ş.’yi silahıyla basan E.polis memuru Vedat Gemalmaz, zarar ettiğini öne sürerek sorumlu tuttuğu şube müdürü 49 yaşındaki Erol Postacı ve 29 yaşındaki Sebire Yaman’a kurşun yağdırdı.

87-Erol Postacı / İstanbul


Erol Postacı, 27.07.2010 Günü, Bakırköy İstanbul Caddesi’ndeki Tacirler Menkul Değerler A.Ş.’yi önceki gün silahıyla basan E. polis memuru Vedat Gemalmaz, zarar ettiğini öne sürerek sorumlu tuttuğu şube müdürü 49 yaşındaki Erol Postacı ve 29 yaşındaki Sebire Yaman’a kurşun yağdırdı.

85-Hüseyin Turgut Yalova


HÜSEYİN TURGUT: Yalova’da Fatih Caddesi’nde park yeri nedeniyle çıkan tartışmada Hüseyin Turgut, polis memuru Gökmen Erkmen'in silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti.  

 

84-Mustafa Uslu Tokat-Turhal

 


MUSTAFA USLU: Alkollü olduğu ileri sürülen Mustafa Uslu, Turhal’da otomobiliyle giderken trafik kontrolü yapan polisler ‘Dur’ ihtarında bulundu. ‘Dur’ ihtarına uymadığı belirtilen Uslu polisin arkadan açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.

 

83-Er.Cemal Yalın Antalya


CEMAL YALIN: 5 Ağustos 2010 günü, PKK'nın şehit ettiği bildirilen askerin, polis kurşunuyla vurulduğu ortaya çıktı. Antalya'lı Er Cemal Yalın, polis merkezine doğru yürüken polisler tarafından öldürüldü.  

81-Fatih Cem İnci /İstanbul


FATİH CEM İNCİ: Bahçelievler'de bir arkadaşıyla birlikte yürüyen 23 yaşındaki Fatih Cem İnci kaldırımda çarptığı kutu nedeniyle üzeri kirlenince, "Böyle pisliklerle hep ben mi karşılaşırım" diye söylendi. Bu sözlerin kendisine söylendiğini sanan polis memuru Mustafa Atasoy (27) silahını çıkratıp, Fatih Cem İnci'yi kurşun yağmuruna tutarak öldürdü.

82-Gökhan Ergün Bursa-Nilüfer


Gökhan Ergün: Bursa'nın Nilüfer ilçesinde Cengiz Koç`a ait bir apartman dairesine, yangın merdiveninden giren 2 kişiye polis uyarı ateşi açtı. açılan ateşle Gökhan Ergün(24) hayatını kaybetti.

 

79-Feyzullah Ete İstanbul

FEYZULLAH ETE
: 22.Kasım.2007 tarihinde, Avcılar'da bir parkta otururken polis memuru Ali Mutlu tarafından göğsüne bir tekme vuruldu, göğsüne aldığı bu tekme sonucu hayatını kaybetti.
78- Alaettin Karadağ İstanbul


ALAETTİN KARADAĞ :Dur ihtarına uymadığı için on kurşunla öldürüldü. Kardeşi Abdullah Karadağ:"Dur ihtarı Sonucu Ölüm on kurşunla nasıl olur, cinayeti meşrulaştırmak için bunu uydurdular" dedi. 

80-İbrahim Özkaymaz Gaziantep


İBRAHİM ÖZKAYMAK: 28.08.2009 günü polis memurunun "uyarı ateşi" ateşi sonucu göğsüne isabet eden mermi sonucu hayatnı kaybetti. İbrahim Özkaymak, 2007 yılında yürülüğe giren PVSK'dan sonra polisn sorumlu olduğu 80. ölüm olayıdır.



NORVEÇ HELSİNKİ KOMİTESİ
STRATEJİK BELGELER/RAPORLAR

Yordam dergisi: Polis şiddetine maruz kalırsanız, sizi neler bekliyor? Mehmet Tursun ile röportaj

Bilgi: Baran Tursun 24.11.2007 tarihinde polis kurşunuyla öldürüldü. O fail-i polis olan ölümlerde onlarca maktulden biri. Baran Tursun'un ailesinin, öldürülen evlatları adına kurduğu Baran Tursun İnsanî Yardım Vakfı, polis şiddetine maruz kalanlara yardım ve destek sunuyor. Biz de Baran Tursun'un babası ve vakfın başkanı Mehmet Tursun ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Osman Çakar: Daha önce de birçok kişi polis tarafından öldürüldü. Ancak Baran Tursun ismi çok duyuldu. Bunun sebebi ailenin, bu olayın mücadelesini vermesi mi? Bir de vakıflaşma sürecini kısaca özetler misiniz?

Mehmet Tursun: Şimdi böyle bir durum olduğunda önünüzde üç seçenek var. Birincisi; kaderci bir yaklaşımla razı olmak. Allah'ın takdiri der, Fatiha okuruz arkasından ve içimize atarız. İkincisi; bu olayı bastırmak için kendini alkol-uyuşturucuya teslim etmek, derbeder olmak. Üçüncüsü ise; bu işin mücadelesini vermek, katillerden hesap sormak. Biz üçüncü yolu seçtikten sonra, kim var bizimle hareket edebilecek diye baktık ve o zaman Baran ile birlikte polis tarafından öldürülen 47 kişinin olduğunu gördük. Ben bu ailelerle görüştüm ve hepsinin mağdur ve şikâyetçi olduğunu, ciddi problemler yaşadığını fark ettim. Ve o görüşmelerimiz basın tarafından; "Aileler birleşiyor" manşetiyle duyuruldu. Basının bize karşı bu ilgisi bizim için ilham oldu ve Baran Tursun Vakfı'nı kurduk.

Osman Çakar: Ailelerin şikâyetçi ve mağdur olması dediniz. Devlet tarafından mağdur edilmelerinden mi şikâyetçiler?

Mehmet Tursun: Öncelikle devlet tarafından mağdur edilmişler. Devletin işlediği suçlara karşı yargının farklı bakışı var. İkinci olarak avukatları tarafından mağdur bırakılmışlar. Avukatlar böyle davaları ya almak istememiş ya da öylesine orada bulunmuş. Tazminat davaları açmamış. Üçüncü olarak da STK'lar tarafından mağdur edilmiş. Çünkü STK'lar sadece çetele tutmakla yetinmiş. Şurada şu kadar kişi öldü,100 kişi öldü, 120 oldu, vs. Ben STK'ları tek tek gezdim ve sordum; "Bu durumların yaşanmaması için ne düşünüyorsunuz? Ne gibi projeleriniz var?" Baktım ki, yok. Böyle olunca da toplumda bir karşılıkları olmuyor.

Osman Çakar: Ara sıra miting veya eylemlerle dile getiriyorlar sadece.

Mehmet Tursun: Yani bunun toplumda bir karşılığı yok. 72 milyondan bin kişiye hitap ederseniz, sizin toplumda bir karşılığınız yok demektir. Bizim vakfı bugün çok değişik yerlerden insanlar arıyorsa ve onlara yardımcı olabiliyorsak, toplumda karşılığımız var demektir. Örneğin; Aydın Erdem, faili polis olan bir olaya kurban gitti. Babası buraya geldi ve görüştüm kendisiyle. Bir ara beni Kızıltepe'den arıyor. Aydın Erdem'in mezar taşına Kürtçe ifade yazılmış ve jandarma bunu suç kabul etmiş. Babasını ifade vermesi için çağırıyorlar. İfadeden sonra tutuklama da olabilir, hor görülme de, şiddet görme de sonuçta. Yapılacak tek şey, jandarmaya kadar bir avukatın ona eşlik etmesi. Ben hemen bir avukatı aradım ve gönderdim. Böylece sorun çözülüyor. Sonra BDP'yi aradım ve dedim ki; "Aydın Erdem'in babası Kızıltepe'den beni arıyorsa, kendinizde bir eksiklik hissetmiyor musunuz?" İşte toplumda bir karşılığınızın olması bu demek.

Osman Çakar: Avukatlar tarafından mağdur edilme dediniz. Avukatlar neden tazminat davası açmıyor?

Mehmet Tursun: Açmıyor, açmak istemiyor, unutuyor, vs. Mesela Aytekin Arnavutoğlu polis kurşunuyla öldürülmüş. Polis ceza da almış. Ama avukatı tazminat davası açmamış. Ben o davayı da sahiplenecektim ancak baktım ki süresi geçmiş. Aileye söylüyoruz, tazminat davasından haberleri bile yok. Yaşam ihlallerinde idareye karşı açılan tazminat davalarında en az 300-400 bin lira var sonuçta. Aile zaten perişan. Avukat dava açmadığı için 300-400 binden de olmuş. Avukata sorduğumda; "Biz tazminat işlerine girmiyoruz" diyor. Tamam girme de, neden aileyi uyarmıyorsun? Böylece avukatın mağduru olmuş.

Osman Çakar: Böyle bir hak arayışına girişen aileleri ne gibi zorluklar bekliyor?

Mehmet Tursun: Böyle bir olayda süreç genellikle şöyle işler: Önce polis kurşunuyla öldürülmüş aileye üst düzeyden biri gelir. Ailenin acısı paylaşılır, aile taltif edilir, "bir hata olmuş" türünden cümleler sarf edilir. Aileye boş bazı vaatlerde de bulunulabilir. Mesela Urfa'da bir aileye daire sözü veriliyor ama olay kapandıktan sonra söz tutulmuyor. Birçok aile bu süreçten sonra davadan vazgeçiyor. Vazgeçtikten sonra da pişman oluyorlar.

Vazgeçmeyip mücadele etmeye karar verirse, bu kez yıldırma davaları başlıyor. Ve bu davalar, polis tutanakları esas alınarak açıldığı için yüzde yüz ceza alıyorsunuz. Bizim aileye bu süreçte 12 dava açıldı ve ailede ceza almayan kalmadı. Örneğin eşimin ceza alması şöyle oldu: Bir parkta oturuyorduk. Yanımıza iki adam geldi. Biri dedi ki; "Sizin davanızı takip ediyor ve destekliyoruz. Hakkınızı alıncaya kadar vazgeçmeyin lütfen" Eşim de; "Vazgeçer miyim? O polislerin gözünü çıkaracağım" dedi. Birkaç gün sonra savcılığa çağrıldık ve o cümlelerimizi tehdit olarak tutanağa yazmışlar. Anladık ki, o iki kişi polismiş. Bu yıldırma davaları ile tecrübesiz ve maddi durumları zayıf olan aileler pes edip mücadeleden vazgeçiyorlar.

Zaten böyle olaylar, ailenin birliğini sarsıyor. Karşılıklı suçlamalarla boşanmalar oluyor. Aileler öncelikle kendi içinde birlik olamıyor. Sonrasında da, her aile kendi gücü ve kararlılığına göre bireysel mücadeleye giriyor, birleşemiyor.

Bir de böyle olaylarda delil karartma veya sahte delil oluşturularak olay örtbas edilmeye çalışılıyor. Vakfımızın sitesine girerseniz, Baran Tursun olayında polisin delilleri nasıl kararttığının örneklerini görebilirsiniz.

Osman Çakar: Peki, polis şiddetinin son yıllarda arttığına yönelik kaygılar var. Bu kaygılar haklı mı, yoksa her dönemde yaygın olan bir durum mu söz konusu?

Mehmet Tursun: 2007'de PVSK'da yapılan değişiklikle, polise şüphelendiği durumlarda da silah kullanma yetkisi verildi. Hâlbuki polisin görevi, şüpheliyi öldürmek değil, adalete teslim etmektir. Şüphe, soyut ve bireysel bir kavram. Mesela bir kişi aracıyla giderken, yolda yürürken üzerine şüphe çekebilir. 2007'den sonra polis kurşunuyla öldürülen kişi sayısı 138. Bu çok yüksek bir rakam.

Osman Çakar: Peki 2007'den önce?

Mehmet Tursun: 2007'den önce polis kurşunuyla öldürülenler ağırlıklı olarak politikti.

Osman Çakar: Mesela 2005'de Kızıltepe'de öldürülen Uğur Kaymaz, politik olarak mı görülüyor?

Mehmet Tursun: Hayır. O olayda açık bir devlet eylemi söz konusu. Şimdi şunu belirteyim: Devlet politik öldürmelere karşı eğitiyor polisi. Yani politik ölümlerde devlet zaten önceden hazırlıklı. Olaya karışan polis, bırakın mahkûm olmayı, çoğu zaman ödüllendiriliyor. Ancak bizimki gibi olaylarda sıkışıyor devlet. Çünkü hazırlıklı değil. Ne yapacağını bilmiyor.

Osman Çakar: Peki bunun, bulunduğun coğrafya ile de ilgisi yok mu? Mesela Baran Tursun Diyarbakır'da öldürülseydi, sizce sonuç ne olurdu?

Mehmet Tursun: Beraat olurdu. Bir mahkûmiyet çıkmazdı.

Osman Çakar: "Dikkat Polis Geliyor" olarak basına yansıyan etkinliğiniz, PVSK'nın ilgili maddesini değiştirmek içindi değil mi?

Mehmet Tursun: Evet. Mazlum-Der ile vakfımızın ortak eylemi bu. Ortak bir basın bildirimimiz oldu. Biz bu kanunun değişmesi ile ilgili tasarı hazırladık. Siyasilerle görüştük ve görüşmeye devam ediyoruz. Amacımız, BM'nin Temel Prensipler Belgesi'nde de belirtildiği gibi, polisin nefsi müdafaa gibi zorunlu haller dışında silahına başvurmasını engellemek. PVSK'nın ilgili maddesi, polisi ve ailesini de mağdur ediyor. Bir polis eşi diyor ki; "Eşim sabah polis olarak gitti, akşam katil zanlısı olarak gözaltına alındı."

Osman Çakar: Yeri gelmişken, bu mücadelenize basının ve siyasilerin desteği ne oranda? Siyasi partilerin desteğini gerçekten hissediyor musunuz, yoksa popülist bir tavır mı var?

Mehmet Tursun: Basının şu an ilgisini hissediyoruz. Bizim vakıf, basın için bir haber kaynağı oldu. Siyasiler de bizi dinliyorlar, destekliyorlar. Çünkü vakıf toplumsal bir zemin oluşturdu.

Osman Çakar: Polis şiddeti ile ilgilenen başka bir kuruluş var mıydı daha önce, yoksa vakfınız bu konuda bir ilk mi?

Mehmet Tursun: Yok. Sadece politik ölümlerde herkes kendi militanına sahip çıkıyor. Örneğin BDP, Şerzan Kurt'a sahip çıkıyor. Bizim açımızdan ise Şerzan Kurt ve Soner Cankal'ın bir farkı yok. Biri Kürt, politik bir yürüyüşte öldürülmüş, diğeri Roman, oto teybi çalarken öldürülmüş. STK'ların durumunu izah ettim az önce. Bir olay anlatayım: Ben arkadaşlarla birlikte Ankara'ya gittim. Ankara'da işçi sendikaları, STK'lar toplanıyor. İki güne bir biraraya gelip birbirlerini pohpohluyorlar, alkışlıyorlar. Bu arkadaşlara dedim ki; "Arkadaşlar bir dakika. Şu kapıyı kapatalım ve çaya, sigaraya bir ara verin. Siz bu işi yapamıyorsunuz. Siz yapamayınca da bu koltuk dolu kalıyor ve kimse de talip olamıyor. Yahu arkadaş, Yunanistan'da bir genç polis kurşunuyla öldürüldü ve tüm sendikalar genel grev yaptı. Şimdi senin Yunanistan'daki sendikalardan ne eksiğin var? Dünden beri bir araya geliyorsunuz ve yaşam hakkı ihlallerine karşı üzüntülerinizi dile getiriyorsunuz. Bu üzüntüleri siz bize bırakın. Bizim ağlamalarımızı sızlamalarımızı siz kalıcı bir çözüme kavuşturun. Hangi proje ile bunu engelleriz, diye düşünün. Toplumun kanayan yaralarına nasıl çare buluruz, bunun cevabını düşünün. Her gelen maaşım az, şunları yapacağım, diye vaatler sunuyor. Bu da olmalı ama diğer sorunlar da var. Gelin Yunanistan'daki sendikaların yaptığını neden yapamadığımızı burada anlatın. "Hayata Dönüş" adı altında cezaevlerinde 38 kişinin kafasını balyozlarla parçaladılar. Yani bunun için de bir günlük eylem yapın."

Bu konuşmadan sonra çok büyük destek aldım. Bazı arkadaşlar dedi ki; "Abi senin dediklerine katılıyoruz. Ancak senin dediklerini dile getiremiyoruz. Çünkü sendikalara bağımlı durumdayız. Biz başka illerden Ankara'ya geliyoruz. Yol, barınma gibi ihtiyaçlarda sendikaya muhtacız. Sen özgür olduğun için çok rahat yapabiliyorsun eleştirini."

Arkadaşların o zaman dediğini basite almıştım ancak şimdilerde ne demek istediklerini daha iyi anlıyorum. Arkadaşlarla birlikte Ankara'ya gideceğim. İki günden beri sendikaları arıyorum. Kalmak için misafirhanelerine ihtiyacımız var. Baktım ki yok ya da çok yüksek ücret talep ediyorlar. O zaman anladım arkadaşların ne demek istediğini. Yani kapitalizmin burada engelleme gücünü görüyoruz. O kişiler bağımlı hale getirildiğinde artık tehlike olmaktan çıkıyor. Bu sistem böyle devam ettikçe sendikalara fazla umut bağlayamayız.

Osman Çakar: Şu an davanın seyri nedir? Türkiye'deki dava bitti ve AIHM'e başvurdunuz.

Mehmet Tursun: Evet. Zaten buradaki dava beklenildiği gibi oldu. Polis, kendini "şüphelendim" diyerek savunuyor. Katil polis 2 yıl 2 ay ceza aldı. Biz AIHM'e gittik ve ilginçtir, devlet üçüncü kez ek süre talep ediyor savunma için. Sıkışmış, nasıl savunma yapacağını bilmiyor. Biz zaten, sadece bu olayı değil, PVSK'yı da şikâyet ediyoruz. AIHM, PVSK'nın açıkça yaşam ihlallerine kapı araladığını fark edecek. Devlet de bunu biliyor ve şuan zor durumda. Savunma yapamıyor.

Osman Çakar: Peki PVSK değişti. Vakfın işlevi bitecek mi o zaman?

Mehmet Tursun: Hayır, polis şiddeti olduğu sürece bu vakıf işlevini sürdürecek. İlla ölüm olması gerekmiyor yani. Ayrıca vakfın; sağlık ocağı, kültür merkezi, aş evi, rehabilitasyon merkezi gibi amaçları da var.

Osman Çakar: Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

Mehmet Tursun: Başarılar dilerim.

http://twitter.com/osmancakar81

https://www.facebook.com/osmancakar81



2005 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
POLİSE DUYURU

Case of Baran Tursun
Polis Kurşunu Ölümleri Facebook hesabı
BARAN TURSUN VAKFINA ÜYELİK
AİHM Kararları
Baran Tursun vakfına ÜYELİK
Tuncay Cüzdan'ın babası-ANTAKYA Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Tuncay Cüzdan-Antakya

A.Rahman sözen'in annesi-İZMİR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

A.Rahman Sözen-İzmir

Selami Atalay, ömürboyu felçli- İZMİR - Uluslararsı Baran Tursun Vakfında

Enes Ata'nın babası DİYARBAKIR - Uluslararası Baran Tursun Vakfında

3.Yılında Baran Tursun'u anarken

Ahmet Çakır'ın ağbisi-İZMİR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Ahmet Çakır-İzmir

Mehmet Tursun Halk tv'de

Mehmet Tursun-Baransav

Aydın Erdem'in ağbisi - DİYARBAKIR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Aytekin Arnavutoğlu -İSTANBUL- Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Aytekin Arnavutoğlu-İst

Çağdaş Gemik'in babası-Antalya Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Çağdaş Gemik - Antalya

Feyzullah Ete'nin ağbisi-İSTANBUL Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Feyzullah Ete-İstanbul

Soner Cankal'ın babası-ANKARA- Uluslararası Baran Tursun Vakfında

  Soner Cankal-Ankara

Çağdaş Gemik'in kuzeni -ANTALYA Uluslararası Baran Tursun Vakfında

 Çağdaş Gemik Antalya

Yasin Kırbaş'ın babası - İSTANBUL Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Yasin Kırbaş-iST

Emrah Gezer'in babası-ANKARA Uluslararası Baran Tursun Vakfıında

Emrah Gezer-Ankara

Didim'de öldürülen Ali Demir'in babası Mehmet Demir, Mehmet Tursun'la görüştü

Baran Tursun V. ECHR

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

Baran Tursun insani yardım vakfı başkanı Mehmet Tursun, Birleşmiş Milletler temsilcileriyle, "Yargısız İnfazları" konuştu

 

Baran Tursun davası AİHM'de

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

UCM ÜYESİDİR

125-Kenan Kapısız Uşak

 24.11.2012 günü Uşak'ta polis memurları ile vatandaşlar arasında çıkan arbedede polisin silahından çıkan kurşunla başından vurularak öldürüldü. 28 yaşındaki Kenan Kapısız 4 çocuk babasıydı. Devamı oku...

Baran Tursun vakfı Logosu


116-Yusuf Yılan - Erzurum


Erzurum'un Karayazı İlçesi'nde oturan ve ayakkabı boyacılığı yapan 9 yaşındaki Yusuf Yılan, Cumhuriyet Caddesi'nde karşıdan karşıya geçerken Akrep tipi polis aracın çarpmıştı. Yılan, kaldırıldığı Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Görgü tanıklarına göre, zırhlı arac, Yusuf Yılan'ın göğsü ve kafasının üzerinden geçtiğini belirti.

75-Ahmet Cömert Kocaeli-Darıca


Ahmet Cömert:2009 KOCAELİ'nin Darıca İlçesi'nde gözaltına alınan 23 yaşındaki Ahmet Cömert, polis merkezinin nezarethanesinde ölü bulundu. Baba Durmuş Cömert, oğlunun intihar edecek biri olmadığını söyledi.


77-Serkan Çedik Bursa


SERKAN ÇEDİK: Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün Acemler semtindeki nezarethanesinde gözaltında tutulan 25 yaşındaki Serkan Çedik bilinmeyen bir nedenle fenalaşarak öldü. Sekan'ın annesi:"Oğlumu gözaltına aldılar, sapasağlam karakola götürdüler, karakolda ölüsü çıktı" dedi


78-Murat Konuş İstanbul


Murat Konuş:  7 Ocak 2010 tarihinde gözaltına alınan Murat Konuş'un, bir süre sonra rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca hazırlanan otopsi raporunda Konuş'un “künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması” sonucu öldüğünün bildirildiği anlatılıyor.
84-A.Rahman Sözen/İzmir


İzmir Gümüşpala Polis karakolu nezarethanesinde polisin silahıyla vurularak öldürülen A.Rahman Sözen’nin annesi ve ablası Uluslararası Baran Tursun vakfına geldiler.  Karakolun güvenlik kameraları kayıt yapmadığından, olayın oluş şekli polisierin ifadelerine dayandırıldı ve takipsizlik kararı verildi. Dava AİHM'e taşındı Video izle…

74-Ahmet Akbaş / İstanbul


Ahmet AKBAŞ: 01.08.2009 günü Esenler polis karakolunda ölü bulundu. Ahmat Akbaş'ın yakını Ergin Akbaş: "Olayın üzerinde uzun zaman geçmesine rağmen savcı olay yerine geç geldi. Doktorlar gelmemiş müdahale etmemişler" iddiasında bulundu.

 

 


 

102-Willem Tyas Antalya

WİLLEM TYAS /1 Ekim 2011 günü Antalya'nın Manavgat ilçesinde çevreye verdiği rahatsızlık nedeniyle şikayet üzerine ifadesi alınmak için polis merkezine getirildikten sonra ölüm olayı meydana geldi. Fenalaştığı iddia edilen 64 yaşındaki İngiliz Willem Tyas hayatını kaybetti.  

85-Er.Osman Aslı /İstanbul


Osman Aslı:  İstanbul Firuzköy polis karakolunda ölü bulunan Er.Osman aslı’nın babası Uluslararası Baran Tursun Vakfına mektup gönderdi. Osman Aslı'nın ayakkabı bağcıklarıyla kendini astığı iddia edildi. Karakolun güvenlik kameraları kayıt yapmadığı için olayın oluş şekli polislerin ifadelerine dayandırıldı. Video izle…

72-Ahmet Laçin / İstanbul


AHMET LAÇİN: Tornacı 23 yaşında ki Ahmet Laçin 12 Ekim  2008 günü Bağcılar’da gözaltına alındı ve Bağcılar polis karakoluna götürüldü. Akrabaları, Ahmetin dövüldüğünü ve kaldırıldığı hastanede öldüğünü idda ettiler.

 


76-Resul İlçin Şırnak-İdil


RESUL İLÇİN: 22/10/2009 günü Şırnak'ın İdil İlçesi'nde polisler tarafından götürüldüğü karakolda yaşamını yitiren 52 yaşındaki Resul İlçin'in yapılan otopsisinde kafasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izi olduğu ortaya çıktı.  

 

Baran Tursun vakfından

93-Özcan Kurtuluş / İzmir


ÖZCAN KURTULUŞ: İzmir Şirinyer polis karakolunda ölü bulundu. Polisin kendisini aradığını söyleyen abla Sitem Duyar da:  "Kardeşim Özcan Kurtuluş'un avukat görüşme odasında kendini astığını söylüyorlar, kardeşimin avukat görüşme odasında ne aradığı konusunda kimse bize açıklamada bulunmuyor"

Karakollarda ki ölümler

Kimsesiz çocuklar

Kimsesiz çocuk:"Polisler bizi döve döve Belgrad Ormanı’na bırakıyorlardı" dedi. Devamla:" Yardıma gelmeselerdi tecavüze uğruyordum...”, “Bakırköy Çocuk Yurdu’nda bir arkadaşımızın makatına sopa soktular...”, “Umut Çocukları Derneği yöneticileri bizim sayemizde zengin oldular...”, “Dernek Başkanı Ferhat Şahin, hepimizi sıraya sokarak, falakadan geçirdi...”, “Polisler bizi ekip arabalarına bindirip döve döve Belgrad Ormanı’na bırakıyorlardı....Devamı oku..

101-Hamedu Loufa Sayıd /Mersin

 


Hamedu Loufa Sayıd/ MERSİN:2007 yılında yürürlüğe giren PVSK’dan sonra, failin polis olduğu 101. Ölüm olayı. 29.07.2011 tarihinde Mersin'de Yumuk tepe polis karakolunda ölü bulundu. Dosya oku.. 

Sosyal paylaşım sitemiz


Baran Tursun vakfına ödül

120-Cem Aygün / Ankara

 Cem Aygün-Ankara: Ankara Keçiören İncirli’de 22 yaşındaki Cem Aygün “dur” ihtarına uymadığı iddasıyla polisler tarafından öldürüldü. 1 ay önce cezaevi'nden çıkan gencin ölümüne ilişkin emniyetin aileye verdiği bilgiler ise çelişkilerle dolu. Baba Celal Aygün:"Oğlum Cem Aygün öldürüldükten 8 saat sonra bize haber verildi" dedi 30.08.2012