
Baran Tursun olayı
Olay yeri İzmir: Baran Tursun 25 Kasım 2007 tarihinde, bir akşam yemeği programından otomobili ile evine dönerken, yol kenarında bekleyen polislerin yanından geçmektedir. Polisler yanlarından geçip uzaklaşan Baran’a otomobil farları ile selektör yaparlar. 250 metre mesafeden otomobil farları ile Baran Tursun’a yapılan selektör, mahkeme kayıtlarına “Baran Tursun’a dur ihtarı yapıldı” diye geçmektedir. Basın:”Dur ihtarı böyle mi olur?” diye manşet atar.
Baran Tursun polisin 250 metre uzakta selektörle yaptığı ‘sözde’ dur ihtarına uymadığı iddiasıyla, polis:”Kolu yere paralel, düz ve doğrusal bir atışla” (Gerekçeli karar) Baran’a ateş etmektedir. Polisler ateş etmeyi gizleyerek, olaya trafik kazası süsü verip, olay yerinde Trafik Kazası Raporu düzenlerler. Bu ölümlü olayda savcıyı haberdar etmezler. Dolayısıyla savcı, yasa gereği olmasına rağmen bu ölümlü olayın mahalline gitmez, ilk tahkikatı yapmaz.
Polisler, Baran’ın ailesini de haberdar ederler:”Oğlunuz kaza yaptı, Hastaneye götürdük, elimizden geleni yaptık, maalesef...” dediler. ‘Elimizden geleni yaptık’ sözünden dolayı, Baran’ın babası evladının katiline bir de teşekkür etti.
Kalbi duran (Ölmüş) Baran, polisler tarafından Hastaneye “Trafik kazası yapan vatandaş“ olarak teslim ediliyor, polis ve doktor bu yönde tutanak düzenler. Morga kaldırılmak üzere olan Baran’ın kalbi şans eseri çalışıyor. Kalbi çalışan Baran, Beyin Tomografisi çekiliyor. B.T’de, Baran’ın kafasında ateşli silah mermi çekirdeği tespit ediliyor. Trafik kazası denilen Baran Tursun olayı, polis tarafından kafasına ateş etmek suretiyle öldürüldüğü tesadüfen ortaya çıkıyor.
Türkiye mahkemeleri, Baranı öldüren polise 2 yıl ceza vermeyi yeterli bularak dosyayı kapatıyor. Aile Baran dosyasını kapatmıyor. Ülkesinde adaleti sağlayamayan Tursun ailesi, olayı Uluslararası platformlara taşıyor.
AİHM gibi, Birleşmiş Milletler Raportörü Christof Heyns’de, Baran Tursun olayını münferit olay görmemekte, Türkiye yargıçları gibi düşünmemektedir. B.M Raportörü Christof Heyns:“Baran Tursun otomobili ile trafikte seyir halinde iken, polisin açtığı ateşle vurularak öldürülmüştür” şeklinde raporunda geniş yer verir. Christof Heyns’in 21 sayfalık Türkiye raporu,18.03.2013 tarih ve 23. Oturumda Birleşmiş Milletler genel kuruluna sunulmuştur.
Baran Tursun olayının esasını özetlersek:
- Bir polis Baran Tursun’u öldürdü
- Üç polis delilleri kararttı
- On polis yalan tanıklık yaptı
- İki polis trafik kazası raporu düzenledi
- Dört polis sahte belge tanzim etti
+ Bu mahkeme kayıtlarından sonra üç Yargıca da, 2 yıl ceza vermek düştü...
“Adaleti tesis edemeyen, taraf tutan bir hakim, dünyanın en azılı katilinden daha tehlikelidir” sözü de bize düştü. (Baran Tursun Vakfı arşivi)