• https://www.facebook.com/barantursun.v?ref=bookmarks
  • https://twitter.com/BaranTursunVakf

Mazlumder ve Baran Tursun vakfının PVSK yasa tasarısı önerisi

Mazlumder ve Baran Tursun Vakfının ortak düzenledikleri Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu (PVSK) 16. Maddesi değişikliğine dair kanun tasarısı önerisidir.

2007 yılında PVSK’da yapılan değişiklikten sonra, failin polis olduğu 128 olayın (Çoğu) dosyaları üzerinde SAVUNMA kapsamına dair yapılan incelemeler neticesinde; olayın oluş şekli, polisin silah kullanmada ki algısı, sonuçları, vahameti ve yargı süreci esas alınmıştır.

 POLİS VAZİFE VE SELAHİYET KANUNUNDA (PVSK) DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR ÖNERİMİZDİR

P V S K: 

MADDE 16- Polis görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir.

Zor kullanma yetkisi ve kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç kullanabilir.

İkinci fıkrada yer alan ;
Bedeni kuvvet; polisin direnen kişilere veya eşya üzerinde doğrudan doğruya kullandığı bedeni gücü,

Maddi güç; polisin direnişçi üzerinde veya eşya üzerinde bedeni kuvvet dışında kullandığı kelepçe, cop, basınçlı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fiziki engeller, polis köpekleri ve atları ile sair hizmet araçlarını ifade eder.

Zor kullanmadan önce, ilgililere direnmeye devam etmeleri halinde doğrudan doğruya zor kullanılacağı ihtarı yapılır.
Polis zor kullanma yetkisi kapsamında direnmeyi etkisiz hale getirebilmek için kullanacağı araç ve gereç ile kullanacağı zorun derecesini kişinin yaşam hakkını tehdit etmeyecek şekilde somut delillere göre kendisi belirler. Ancak, toplu kuvvet müdahale edilen durumlarda zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak eşyayı kişilerin can güvenliğini tehdit etmemek kaydıyla somut delillere göre müdahale eden kuvvetin amiri tayin eder.
Polis;

a) Meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında,

b) Başkasının ırz ve canına vukubulan ve başka şekilde engellenmesi mümkün olmayan bir saldırıyı savmak için,

c) Bedenî kuvvet ve maddî güç kullanarak etkisiz hale getiremediği şiddet unsurlu direniş karşısında, bu şiddet unsurlu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde, yaşam hakkına zarar vermeyecek ölçülerde, silah kullanmaya yetkilidir.

Ancak, bu amaçları gerçekleştirmek için daha hafif yöntemler yetersiz kalmadıkça bu yetki kullanılamaz. Her halükarda, kendisinin veya başkasının yaşamını hedef alan şiddetin maddi unsurlarının herkesin anlayabileceği şekilde ortaya çıkması durumunda, sadece yaşamı korumak için kesinlikle zorunlu olduğu zaman, kasten öldürücü silah kullanılabilir. 

Polis, yedinci fıkranın (a,b,c) bendi kapsamında silah kullanmadan önce kişiye duyabileceği şekilde “dur” çağrısında bu­lu­nur. Kişinin bu çağrıya uymayarak şiddet unsurlarıyla direnişe devam etmesi halinde, önce uyarı amacıyla silahla ateş edilebilir. Buna rağmen kişinin şiddet unsurlu direnişte ısrar etmesi ve ele geçirilmesinin başka bir yöntemle mümkün olmaması halinde ise kişinin sağ yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde silahla ateş edilebilir.

Polisin ateş etmesi ise; polisin gördüğü eğitim, yapılan ateşin geri dönüşü olmayan vehameti kapsamında, orantılı ve ölçülü olmalıdır.

Polis, şiddet unsurlu direnişi kırmak ya da unsurlarıyla birlikte faili yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde ve meşru müdafaa koşulları içinde silahla ateş edebilir."

 

           MAZLUMDER                BARAN TURSUN VAKFI



4595 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın